1 Ağustos 2013 Perşembe

Der letzte Mann / Son Adam (1924)




Charlie Chaplin veya Buster Keaton tarzı sessiz sinema örneklerine göre farklı bir kulvardan hareket alanı bulmuş Almanya yapımı filmlere bir örnek daha. Hikayeler, kamera açıları, ışık ve gölge kullanımları, çekim alanları dolayısıyla döneminin çok ilerisinde işlerden birisi denebilir.

Filmin girişinden de anlaşılacağı üzre yönetmenimiz filmini şu söz üstüne kurgulamış:

Bugün sen teksin, herkesçe saygı duyulansın, bir başkan, bir general, hatta belki de bir prenssin. Yarının senin için neler getirebileceğini kestirebilir misin?"


Elbiselerin insanın toplum içindeki konumuna etkileri, farklı bakış açılarına sebep olmasına dair net bir anlatımla eleştiri getirilmiş. Ayrıca dışavurumcu sinemanın bu örneği geçtiği dönem itibariyle (savaş sonrası-nazi tehlikesi öncesi) önemli bir noktada duruyor.


 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder