Gaav / İnek (1969)

 

Film, İran sineması için bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor. Hem Venedik Film Festivali’nde kazandığı Altın Aslan ödülünden dolayı hem de Yeni Gerçekçilik akımı etkilerinin belirgin şekilde görüleceği bir hareketin başlangıcı niteliğindedir.

İkinci Dünya Savaşı sonrası toplumcu-gerçekçi akımın ilk ayağında bireyden yola çıkılan bir bakış açısı bu filmde de görülmektedir.

Olayın siyasi yönünde; Şah zamanında ilkin her şey yolunda iken çekimler sonrası ortaya çıkan görüntü ve uluslararası alanda dikkat çekmesi filme yönelik bir karşı duruşu getirdi.(Özette belirtilen yapımcıların filmin iç işlerine müdahale ederek etkiyi azaltmaya çalışması da başarısız oldu... )

Bu vb. sansür ve yasaklamalar '79 sonrası dönemde kendini göstermiştir. Humeyni'nin bu filmi göklere çıkarmasının, helal sinemanın kapılarını açmasının gerçekler nezdinde pek fazla anlamı olmamıştır.

Anlatımda simgesel, dolaylı yollara da başvurulmuş. Bunların en önemli örneğini varlığı belli belirsiz bir korku unsuru olarak Bolouris'ten bahsedilmesidir. Ayrıca genel havadan dolayı geri kalmışlık, cinsellik ve şiddet gibi konular etrafında gezinememişler, farklı alanlara yoğunlaşmak zorunda kalmışlar.